28 Şubat 2016 Pazar

Ömrümün Baharı


İnsanın hayatında karşılaşabileceği ve "hayatımın dönüm noktası" diyebileceği hepi topu üç beş an vardır. Hayat garip, hayat sürprizlerle dolu. O anlardan birine denk geldiğinizde tartışılmayacak bir netlikte kaderin size özel tasarladığı bu muhteşemliği fark edersiniz. Dün ile yarını, az önce ile az sonrayı birbirinden keskin hatlar ile ayırır, sizi başka bir insana dönüştürmeye başlar o anda.

Benim hayatımı öncesinden daha değerli hale getiren an, gözlerini bir fotoğrafta gördüğüm o andır. Bir büyü, bir efsun gibi kendisine hapis eden, yaratılmışlığın güzelliğinin Yaratanı tarif edişinin, bir arzunun ve özlemin gözlerimden sızıp başka bir gözde can buluşunun fotoğrafı. Aklıma kazınan, uykularımı kaçıran, fikrim olan, dilime dolanan ismin gülümsediği fotoğraf. 18 Kasım 2012, Pazar.

Hatıraları yaratan ve yaşatanlardır ömrümüzdeki söz sahipleri. Bir fotoğrafla yaralanmanın sonrasında gönlün derman arayışı; tekrar tekrar yaralanma isteğidir de aslında. O eşsiz bakışlar, elime kalem, kağıt aldıran, en güzel ve en anlamlı şiirlerimi yazdırıp sonrasında sahiplenen bir güzelin merhem oluşudur kalbime. Bana, geçmişime ve geleceğime sahip çıkışı ve ellerimi sımsıkı tutuşudur gönlümü dindiren. Kusurlarımı işaret etmeden, sessizce kapatıp kulağıma sevgisini fısıldayışı, düştüğümü sandığım ve aklıma gelen tek şeyin o olduğu bir anda "Korkma, seninleyim" deyişi ve düşmenin önemini yitirişidir asıl sevgi.

Bir fotoğrafla karşıma çıkan; her gün gözümü ilk açtığımda gördüğüm ve gözümü dünyaya kapatmadan son kez bakmak isteyeceğim yegane güzelliktir gözleri. Her gün, her saat ve her an sevgimi haykırsam yetersiz kalacağından eminim.

Benim hayatımı öncesinden daha değerli hale getiren diğer an, ilkinin hediyesi olan bir küçük kalp atışıdır. Kalbimi yerinden fırlatmaya meyletmiş bir mucize. Kızım. İnsan bazen neden var olduğunu sorgular ya, benim cevabım artık belli. Her şeyiyle annesine benzesin isterim, o gün geldiğinde seveceği kişinin mucizesi olsun isterim.