Çok şey yazdım aşka dair, defter defter üstüne tükettim. Bir kalem, bir kalemtraşla başlardı hep yazmak özlemi, kalem tükendikçe tükenirdi bütün hevesler, kalemtraş tükettikçe artardı aşığın heyecanı, ben de önce kalemtraş olup tükettim zahiri hevesimi, geriye heyecanı kaldı bir tek, özü.
Çok kelimeli cümlelerin kalabalığı ezdi geçti aşkın şiirselliğini, bazen sessizlikti oysa sevmek ve bazen bir dokunuştan ibaretti kitaplar dolusu anlatının karşılığı. Anlatmak isterken sevgimizi, anlatamamanın gayreti içindeydik çoğu zaman.
İnsanoğlu hayal kurmayı severdi, nefsin yaratmaya meyliydi çünkü ama olduramazdık "göz" kelimesinden bir çift gözü.
Ki aşk dediğin, Yaratıcının sihirli değneğiydi. Ansızın gelip dokunup gözlerini ayıramadığın bir çift göz getirirdi.