"Her gün, ilham gelsin veya gelmesin yirmi satir yaziniz." demiş Stendhal, bloğuma yazamasam da defterime (Defter de değil aslında nereden geldiğini bilmediğim ama bir şekilde elime ulaşmış, kalemimin fedaisi olmuş o güzel, vefakar, deri kaplı Terra İlaç San. Tic. A.Ş.'nin ajandası, kesin Süleyman getirmiştir :)) karalıyorum ara ara. Bazen güzel şeyler çıkıp ilhamın kendisi de olabiliyor yazılanlar, bazen de cümle mezarlığında yatan merhumların arasına katılıyorlar. "Sözü uzatmadan" demek de istemiyorum yazdıklarıma geçmeden, çünkü ne zaman biri sözü uzatmamaya kalksa söz uzar gider. Buyurun efendim;
Sensizliğin duru halidir kar
Adımlarım hep küçüktür seni düşlerken
Ayaklarım huzursuzca kayar
Ve aklımdasındır düşerken yere
Ellerim tutunmaya seni arar
FC - 2013
Üst üste konulmuş kağıtlar gibiyiz
Bunca zaman mürekkebin
Akmasını beklemiş gibiyiz
FC - 2013
En sevdiğim şarkıda kırılır sesim
Parmaklarımın ucunda söner sigaram
Yalnızlık en mahrem yeridir sessizliğin
Başlar konuşmaya, gözlerini hatırlatarak
FC - 2014