Ne kadarını anlatabileceğini kendinin bile kestiremediği, söylerken yüzünün hangi şekle gireceğini merak ettiğin, yaşına bakmadan kalbinin dayanmayacağından korktuğun, ihanet ile geç kalmışlığın arasında sıkışıp kaldığın, kendine hangisini yakıştırdığını bilmediğin, önce kendini acıttığının farkına vardığın, ve onun incinmesinden korktuğun, ve aradaki gözle görülemez bağın bir anda yok olmasından çekindiğin o an.
Tekrar tekrar kafanda kurduğun, onunla konuşur gibi kendinle konuştuğun, kapıyı yüzüne çarpıp çıkıp gittiğin yada yerini bulmuş bir sözün kapıları kilitlediği ve mutlu olduğun, zıt yönde
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder