14 Haziran 2010 Pazartesi
Zannetme ki pişmanlık mutluluk kadar ırak
git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit
günahıma girmeden katilim olmadan git
git de şen şakrak geçen günlerine gün ekle
beni kahkahaların sustuğu yerde bekle
git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar
git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar
madem ki benli hayat sana kafes kadar dar
uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar
hadi git benden sana dilediğince izin
öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin
kahrımın nedenini söylesem irkilirler
çünkü herkes beni Kays seni Leyla bilirler
sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın
oysa ki hep yedekte hep elde var saymıştın
hadi git ne bir adres ne bir hatıra bırak
zannetme ki pişmanlık mutluluk kadar ırak
sanma ki fasl-ı bahar geldiği gibi gitmez
sanma ki hüsranını görmeye ömrün yetmez
her darbene tahammül edecektir bedenim
gururum mani olur perişanıma benim
yari Ferhat olanın ellerle ülfeti ne?
Şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine
henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka
sana gül bahçesini kim açar benden başka
hercai arılara meyhanedir çiçekler
kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler ?
madem aşk tablosunun takdirinden acizsin
git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin
ne vedaya gerek var nede mektuba hacet
git de Allah aşkına bir selama muhtac et
güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan
fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan
kopsun nerden inceyse artık bu bağ bu düğüm
her gece daha berbat daha vahim gördüğüm
korkulu düşlerimi yorumdan kaçırıyorum
sırf sana üzülüyor sırf sana acıyorum..!
git iş işten geçmeden çok geç olmadan vakit
günahıma girmeden katilim olmadan git...
hadi git..............
- Cemal Safi -
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
çok güzel değil mi ya?
YanıtlaSilşahane, öyle bir şiir ki, hem sevgisini dile getirirken, çok ağır sitem ediyor. aşk, nefret, entrika... her şey var :)
YanıtlaSil