13 Temmuz 2010 Salı

Aşkın huysuzluğu / As Good As It Gets

Uzun zamandır arkadaşlarımın sürekli ısrarlarına göğüs gererek listemde beklettiğim As Good As It Gets (Benden bu kadar) filmini izlemiş olmanın doyumsuz rahatlığını yaşıyorum. Filmarasi'na da uzun zamandır şöyle dolu dolu yorum yazmadığımı da farkettiğimden zamanının geldiğine kanaat getirip iki kelam edeyim dedim.

Huysuz, gıcık, patavatsız, obsesif kompulsif ama şahane bir yazar olan Melvin Udall (Jack Nicholson)'ın değişen hayatından değiştiği anın hikayesi.

Filmde son zamanlarda tanınmış baya da bir oyuncu oynuyor aslında. House'dan tanıdığımız Lisa Edelstein (Lisa Cuddy), Peter Jacobson (Taub)'un yanı sıra Cuba Gooding Jr., Dexter'dan Julie Benz (Rita), Jericho'dan Skeet Ulrich (Jake Green), vs... görüldüğünde mutlu eden insanlar ya da ben çok dizi izlediğimden karakterleri başka yerlerde gördülçe mutlu oluyorum :)

Tekrardan filme dönersek, oldukça başarılı bir film, hatta bazıları için izledikleri en iyi filmlerden diye yorumlar alıyorum. Bence oldukça iyi ama en iyi filmlerimden değil. Jack Nicholson'ın daha iyi oyunculuklarını gördüğüm içindir belki de. Helen Hunt'ın belki de en iyi rolüdür ona bir şey diyemem, zaten buradaki oyunculuğu ile en iyi kadın oyuncu Oscar'ını aldı.

Melvin karakterinin aşkını açıklayamaması ve kimsenin anlamaması için dışa vurduğu huysuzluk görülmeye değer.


- Nasıl oluyor da kadınları bu derece iyi yazabiliyorsunuz?
- Bir erkeği düşünüyorum, sonra da mantık ve sorumluluğu çıkarıyorum

****

- Nasıl desem...Bir hastalığım var. Doktorum, her zaman gittiğim bir psikolog, benzer vakaların yüzde 50-60'ının ilaçların faydasını gördüğünü söyler. Ben haplardan nefret ederim. Haplar gerçekten tehlikeli şeylerdir. Haplarla ilgili kullanabileceğim tek sözcük budur. Nefret. İltifatıma gelince, bana gelip "asla" dediğin o gece... Tamam, neyse işte, sen de oradaydın, ne söylediğini biliyorsun. Sana iltifatım şu ki... ertesi sabah hapları kullanmaya başladım.
- Bunun neresi bana iltifat onu anlamadım pek.
- Daha iyi bir adam olabilmeyi arzulatıyorsun bana.
- Bu belki de hayatım boyunca duyduğum en harika iltifat.

****

- Dünya'daki en harika kadının sen olduğunu bilen Dünya üzerindeki tek kişi ben olabilirim. Yaptığın her bir şeyde ne kadar inanılmaz olduğunu anlayabilen tek kişi ben olabilirim. Ve Spencer'a karşı nasıl davrandığını bilen. Spence'e. Sahip olduğun her düşünceyi dobra dobra söylemen ve neredeyse her zaman ifade ettiğin her şeyin tamamen dürüstlük ve iyilik hakkında olması. Bence, çoğu insan sendeki bu özelliği gözden kaçırıyor. Onlara yemeğini getirirken  masalarını temizlerken seni izlemelerini, hayattaki en muhteşem kadınla karşılaştıklarının farkında olmayışlarını şaşkınlıkla seyrediyorum. Gerçek şu ki; onların göremediklerini görmek, kendimi daha iyi hissettiriyor.

http://www.filmarasi.com/Movie.aspx?ID=145642

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder