Uzun zaman önce idi, hatırlamakta zorlandığım çocukluk anılarımdan belki de aklımdan ömrümün sonuna kadar çıkmayacak olanını paylaşmak istiyorum sizinle. Beni ben yapan an o andır, takdir edilmenin önemini anladığım hayatımın kilometre taşıdır herhalde.
Henüz 6-7 yaşındaydım. O zamanlar kömürlükler vardı, bodrum katında bütün daireler için odun, kömür, aletler, eve konulmayacak ıvır zıvırın saklandığı odacıklar vardı. Daha kış gelmemişti ama hazırlıklarına yazdan başlamıştık. Kömürlüğün ahşap kapısında klasik kilitlerden vardı, bir tarafında yarım daire şeklinde çıkıntı, diğer tarafında uzunca bir uzantı ve ucunda dairenin girebileceği delik olanlardan, asma kilit dairenin içinden geçince kilitlenenlerden, hatırladınız mı?
Yapacağımız iş çok basitti aslında. Gevşeyen vidaları sıkacaktı babam. Hemen yanında durmuş izliyordum ne yapacağını. Elinde tornavida, babam, dev adam, her şeyi bilen, süper kahraman. Baba işte ya, o yaşlarda mükemmelliğin sembolü, büyüyünce olmak istediğim tek insan. Sessiz sessiz izliyordum. Ne yaparsa doğru idi, öğrenmeye çalışıyordum yapabileceklerimi.
Vidaları sıkmaya devam ediyordu. Nereden aklıma geldi bilmiyorum, kilit sisteminin duruş şekli rahatsız etti ve babama "Baba, bunu kapının dışından taksak daha iyi olmaz mı?" dedim. Tamamen gayri ihtiyari olarak. 6 yaşında çocuğum daha, o zamana kadar öyle etliye sütlüye de karışmamışım, yemek vermişler yemişim, elimden tutmuşlar gitmişim, sus demişler susmuşum, konuş demişler konuşmuşum, ilk kez fikrimi beyan ediyorum, nasıl heyecanlıyım ama. Babam kapıya baktı, kilite baktı ve bir de bana. Gülümseyip "Aferin oğlum, çok doğru söyledin" dedi. Yok böyle bir mutluluk. Yetişkin gibi sözünün dinlenmesi, önemsenmesi bir çocuk için ne kadar önemli imiş işte o an anladım. Babam bütün kilit sistemini söküp dediğim gibi değiştirdi. Hani sadece lafta kalsa idi herhalde o kadar etki etmezdi, ama dediğimi yapmıştı ve fikrim fiilen kabul görmüştü.
Hiç unutmadım. Allah razı olsun babamdan, o gün o şekilde davranmasa idi belki de bugün sahip olduğum karaktere sahip olamayabilirdim. Çocuklar şekillendirilmeye hazır bir oyun hamuru gibiler, karakterleri tahminimizden çok daha küçük yaşlarda şekilleniyor, önemsemek, bir çocuğu çok daha hızlı geliştiriyor.
Sadece çocuklar için de geçerli değil aslında. Kendine güven eksikliği duyan arkadaşlarınıza kendilerini ispat etmek için fırsatlar tanıyın. Cevabını bildiğiniz sorular sorun, kendi başlarına doğruyu bulmalarına fırsat verin. Göreceksinizki karakterleri oturacak, güven duyulacak insanlar olacaklardır. En önemlisi de kendilerine güven duyacaklar, kararlarında tereddüt etmeyeceklerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder