8 Mayıs 2012 Salı

The Unknown track



Ateş-tenim dokunma sevgili, dudaklarımda zehr-i saadetin. Korkmaya alışmışım çocukluktan, üç harflilerden, bozulur diye mutlu olmaktan, göz yaşına döner diye kahkahalar, ben tahtaya vururum, kendi saçımı kendim çekerim. Aşk da üç harflidir, dokunma sevgili.

Ne çok duvar var, ne çok mani. Bu topraklar mıdır ki bize hüznü sevdiren? Toprak her can verdiğine şükrü öğretirdi bir zamanlar, sahip olunanla mutlu olmayı. Çok mu şehirli olduk, toprağa - dokunmak artık kirlenmek değil de ne?

Ah be çocuk, korkuyorum anlatamamaktan. Bir yerden sonra insan idareyi korkularına devrediyor. Çok sık olmuyor güzel şeyler, ya da göz görmüyor kirliliğin kalabalığında. Nadir olandan korkuyor insan, sahiplenmekten, sevmekten. Ve bir gün kaybetmekten. Elinden bir kez kayıp düşürmene bakar bardağın kırılması. Ah be çocuk, korkuyorum sana kanmaktan.

Ateş-tenim dokunma sevgili, dilimde zehri sözcüklerin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder