15 Mart 2009 Pazar

Hayat sadece...

Şimdi size bir site önereceğim, özellikle giriş flashı atlamadan izlemelisiniz.
Güzel bir site. Hayatın git gide anlamsızlaştığını düşünen benim gibi insanlara bir cevap niteliğinde.

Bilmem siz de böyle hissediyor musunuz?
7 yaşında ilkokula başladım 8 yıl boyunca ilköğretimi bitirdiğimi hayal ettim. 4 yılda liseyi bitirdim 18ime basacağım günü hayal ettim. Sonrasında zorlu bir 8 yıl ile bitmez gibi görünen üniversiteden mezun oldum. Yorgunluğu ile öldüreceğini düşündüğüm işimden ayrıldım daha rahat bir iş buldum. Şimdi rahatsız olduğum tek şey rahatım. Allaha bin şükür şikayet ettiğimden değil amaçsızlığımdan yakınıyorum artık. Amacım ne benim? Şubatta 27 yaşımı doldurdum. Nasıl geçti anlamadım, bir amacım vardı iyi yada kötü, peki ya şimdi? Ne hayal kurmalıyım? Evlenip çocuk sahibi olduğumu mu? Çok zengin yada çok popüler olup dünyada tanınır olduğumu mu? Parayı mı şanı şöhreti mi mutluluğu mu? Nedir bundan sonraki amacım yada şöyle söyleyeyim bunca zamana kadar yaptıklarımın bittiği yani geçmişte kaldığı bir durumda bundan sonraki noktalanmayacak amacım nedir? Sonu olan bir şey amaç edinilmeli midir? Amacım kimseyi karamsarlığa sürüklemek değil sadece düşünmenizi sağlamak. Ben kendi adıma düşünüyorum hayatın neresinde olduğumu, neresinden tuttuğumu.

Yukarıda bahsettiğim site diyorki "Hayat sadece bir sınavdır". Bana Recruit filmini hatırlattı. Orada da ana fikir "Everything is a test" diyordu. Sınavlardan ibaret bir öğrenim ve öğretim süreci yani. Ders anlatımsız soru cevap kitapları vardı ya OSS'ye hazırlanırken işte tam onun gibi. Çözdükçe öğrendiğimiz bir sınav. Geçmişe bakınca aslında haksız da olmadığını görüyorum. Başınıza gelen iyi yada kötü her şeyi yaşayarak öğrendiğimizi görüyorum. Ve görüyorumki her bir sınav bir üst seviyeye geçmek için bir aşamadır. İnanırsınız yada inanmazsınız neticede kendi hayatınızdır, ortada bir sınav olup olmadığını düşünmeyebilirsiniz, kendi kaderinizi kendiniz yazdığınızı, olan biten her şeyin tesadüfler silsilesi neticesinde olduğunu söyleyebilirsiniz, ama bu ölüm gerçeğini değiştirmez. Elinizden hiç bir şeyin gelmediği, hiç bir ilacın care olmadığı ölüm gerçeğini yok sayabilir misiniz?
Amaçsız çekilen her filmi eleştirmiyor muyuz? Böyle film mi olur demiyor muyuz? Peki bizim hayatlarımız bir filmden daha mı aciz? Ne için yaşıyor, kendi filmimizde ne anlatıyoruz? İşte bunları soruyorum kendime. Ne için yaşıyorum? Düşünüyorum öyleyse varım demenin varlığın amacını açıklamadığı gibi, nefes alıyorum öyleyse yaşıyorum da yaşama anlam katmıyor. Hayat bir şeyler soruyor ve bizden cevap(lar) bekliyor.
Geçenlerde izlediğim Son Ders: Aşk ve Üniversite "Sonra diye bir şey yok" diyor. Şimdiden başlamalıyız aklımızdakileri reele dökmeye çünkü sonra diye bir şey yok. Bilmiyoruz az sonra ne olacağını. Yaptığımız planların tutmayacağını bile bile plan yapmaya ne kadar devam edeceğiz, ki insan saniye sonrasını göremeyen, elinde sadece "an"ı olan varlık. 
Amacımız sadece "an"ın kıymetini bilmek mi olmalı?

Hazır "an"a sahipken düşünelim biraz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder