14 Mart 2009 Cumartesi

Sen gibi bir ben

Uzun zaman sonra kalemi kağıdı elime alıp bir şeyler karaladım. Şairin hüznü kaynağıdır derler ya katılıyorum...



Sen gibi bir ben

Var olmamışçasına yaşadığım bir düşte, hapsolmuşum eski bir gülüşte...

Bir ömrü salıvermişim yağan yağmurun aktığı oluklara
Damla damla sızmışım farketmeden, bir ecza gibi
bir merhem gibi değmişim başkalarının yaralarına
kendime zehir olmuşum farketmeden, bir söz gibi
söylenivermiş adım alelade bir cümlenin içinde
surları yıkılmış bir şehrin teslimiyeti olmuşum
Mabedlerim yerle bir, ilmim fenim toz içinde
Bildiğim inandığım her şeyden bir an ile soğumuşum
Sen tutmamışsın, çekmemişsin beni ateşlerden
Rüzgar esmiş yürüdüğümüz tepelerden söylememişsin
Tanrının gazabı gibi inmiş aşk ıslak gözlerinden
Bir damlasını silip bir mendile, ateşe verememişsin
Susuz kalmışım gözlerini sözlerini sakındığında
Öyle inanmışımki sana inkarımda kafir demişler
Sana sığınmışım bilmeden senden kaçtığımda
Bilmem kaçıncı defa iman etmiş yazdığım şiirler
An gelmiş taşımışım kendimi bir yük gibi
Sana varmak için almışım onca yolu sessizce
İnsanların arasından geçmişim ıslık gibi
Hiç bir kulak işitmemiş söylenmişim kendimce
Yaratıldığın anın hatrına sarmışım tütünümü
Gücümü kaybettiğim yerde sana dönmüşüm
Karıştırmışım senle beni, gecemi gündüzümü
Gökkuşağının altında yüzünü görmüşüm
Nedendir gözlerine bakıp elini tutmaktan
Cehennem ateşinden korkar gibi korkmuşum?
Ten yenilenmez olmuş senle yaralanmaktan
Vücudun ölümlü olduğunu nasıl unutmuşum?
Ve gittiğim yollar kesişmiş döndüklerimle
Aynı ayak izine aynı şekilde basmışım
Bilmem kaç kez karşılaşmışım kendimle
Kendi gölgemi kovalamaktan usanmışım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder