4 Eylül 2016 Pazar

Şiirler - 1

- Ophelia -

Anlatamam
karşımda öylece duruyorken
sözlerim korkunun esiridir
kalkıp giderken bıraktığın boşluğun

Anlatamam
bakıyorken derinliğine
Sensizliğin ve sonsuzluğun


- İsimsiz -

Yağmur gibi dökülürüm inceden inceye
sızarım kendi oluklarımdan
ve parmaklarımdan başlarım üşümeye
Bir söz, bir hece bekler gibi gözlerin
başladığında şehrin ışıklarını süzmeye
inceden inceye sızarım kendi sokaklarımdan.


- Gidelim -

Kalk gidelim kardeşim
Unutsun bu sokaklar adlarımızı
var olmamışçasına.
Ayağımız değdi diye
müsebbibi değiliz kırık kaldırımların.

Gidelim
Yeni bir nehir, yeni bir toprak, yeni bir gök
bulalım
O sokaklarda yürümek yordu bizi
incitti dostluk namına bildiklerimizi
giden gitti
giden gitti
eksildi lügatımızdan sözcükler.


- İsimsiz -

Bir saklı düştü adın
onca yıl aklımda kalan
ve suskun bir hüzün
gözlerinde ışıldayan
Kimi zaman bir bardak su
derin bir nefes kimi zaman
Gitmiştin
daha geldiğini anlamadan.


- Dediler -

Dediler ki
Toprak kurur, dal kurur, dil kurur
Dil söyler, gün gelir kulak unutur
Kelimelerin dinsizliği bu yüzden
Tanrı söyler, kitap söyler, kul unutur.

Dediler ki
gitmek için geleni tutamazsın
zehir olur kelimelerin yutamazsın
kılçık gibi batar derinin en taze yerine
bir kez girdi mi bir daha çıkaramazsın.


- İsimsiz -

"İstanbul" derim her aklıma geldiğinde
bir çift sözün asiliğiyle haykırırım
ismini yazarım duvarlara, devrim sözcükleriyle
kayıp bir nesli gözlerinde ararım.

Yeşil toprakların, yeşil korkusudur bir de
Siyah fötr şapkaların kanattığı sözcükler
bilmezsin, her rengin sonu kırmızıdır bu şehirde
ben söze, sen bana, İstanbul bize küser.


- Bir tek -

Gözlerindeki hüznün yerine koyayım istedim kendimi
içimdeki insan acısın biraz da
Olmadı, yapamadım
gözlerindeki hüzne acımaya başladım.

Ellerini tutayım dedim uzaklarda olsam da
yükün ağır gelmesin istedim
sanki bir olmuştu avuçlarınla
nasıl söylenir bilemedim.

Oysa bir tek, gülmeni istedim.


- Kaldırım -

Başını kollarının arasına gömmüştü
saçları darmadağınıktı
gözleri görmekten yorulmuştu
kapalıydı
bir kaldırımın üzerinde oturuyordu
sabahtan başlıyordu gözlerini kapamaya
sanki
bu haliyle doğmuştu.

Farklıydı
mendil aynı mendildi önündeki
bu sessizliği de görmüştüm daha önceleri
çaresizliğiydi farklı olan
suskunluğu yaklaştığımda büyüyordu
ben yaklaştıkça
olduğu yerde küçülüyordu
Sanki utanıyordu
oturduğu kaldırımdan


- Derinlik -

Derin bir boşluktan fazlası değilim bu gece
yakın değilim hiç bir yere
bir bulmacanın içerisindeyim sanki
sonunda kendimi tamamlayacağım
ama aşina değilim hiç bir söze.
Durdurun beynimi
düşündükçe
uzaklaşıyorum her şeye

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder